TICARET

Ticaretin günümüzde önemi.

Tarihte ticaret sahtekarlik ve aldatma ile
ve carpma ve dolandirma ile esdeger tutulurdu.
Günümüzde kadar tokatci ve benzeri
yakistirmalar ile tarif edilirdi,
yada Karl Marx in Teorisi gibi sömürge ile tarif edilirdi,
Islam kültüründe ve Hiristiyan kültüründe faize para alma verme
sadece Yahudilerin isi idi, onlarin disinda kisiler icin yasak
ve günah idi.

Tarihte Hermes ve sonradan Merkur Tanricalari, hirsizlarin
ve tüccarlarin Tanricaliri idi.

Günümüzde Ticaretin ne kadar önemli oldugu gözler önünde.
Bügün Ticaret insanin, ailenin, bir toplumun ve bir milletin ve ülkenin kaderini ve yasam kalitesini ve cagdas yasamin
temellerini
olusturuyor.
Ethik ve Ahlaki degerler üzerine kurulu ve yüksek egitimde
birinci sirayi tutan bir meslek ve hedef haline geldi.

Ilk parayi bulan, ilk parayi piyasaya süren ve ticarette kullanan bügünkü
Salihli Manisa Türkiye Cumhuriyeti,
tarihte Lidya , Sart,
Krali Karun
para ile basit bir tasinir ve maden parcasi,
sadece Kral tarafindan cogaltilabilen ve
halk tarafindan degeri belli
olan ve kabul gören bir aractir,
bu deger koruyucu ile tarihte alis ve veriste
yeni bir sayfa acmistir.

Ticaretin esas manasi ve hedefi belli,
tüm insanligin karsilikli hizmetleri ve üretimlerini pazarda,
arz ve talep geregi yerine
gelmesi ve karsilikli gereksimlerin takmin olmasi ve ihtiyaclarin karsilanmasindan ibaret,
para ise mal degerini, emegi, insangücünü koruyan bir arac.

Insanoglu tabiyatin geregi temel ihtiyaclari geregi,
beslenme,ev,saglik, is, egitim, kültür, aile, tatil,
söhret, basari ve
lüks ve kaliteli yasam ve istekleri yüksek olan bir
yaratik ve varlik.
Atatürk ün dedigi gibi:
"Hic bir varlik, hic bir müessese nihai seklini almamistir,
cünkü mükemmele gidiste son yoktur."

Ve yine Atatürk ün su sözleri: "Türk, Ögün, Calis, Güven!"

Bu cikis noktasini göz önünde tutarak,
üretmek,islemek ve imal etmek ve calismasi,
düzenlemesi gerekli.

Sonucta bu bir toplumsal sorun ve görev,
yasam mücadelesi.

Onun icindirki
"dünyayi para yönetiyor"
deyimi gercek ve günümüzde dahada gecerli,
hangi kisi,aile,toplum, kurum, sirket,
devlet bu isleri,
yani arz ve talepleri en asgari sekilde yerine getirebiliyor ise,
o ülkenin ekonomisi saglamdir ve zengindir,
verimlidir, refah düzeyi yüksektir.

Öyleki hangi ülke toplum zenginse,
paragücü ile diger toplumlari bagimli yapiyor,
parasi olan toplumlar para birikimlerin yanisira
Know-How lari, Bilimin önemli parcasi Managment,
Idare yönü ile dünyanin ekonomisini ve gidisatini kültürel,
siyasi ve hertürlü
degerler cercevesinde kendi cikarlari yönünde denetliyor.

Ekonomisi zayif olan toplumlar eziliyor.

O yüzdendirki her yurttasa görev düsüyor.
Ve devlete iyi bir Ekonomik dengeleri kurmakta
büyük sorumluluklar düsüyor.

Isin basi dürüstlükten geciyor.
Tüm katmanlarin dürüst calismasindan
ve dürüst olmasindan geciyor.
Türkata sözü gibi " Ney ekersen onu, bicersin."
Dürüst olmassan, yanan ocaga su dökersin,
birlik beraberlik ruhu ve güvenirlik
ve güven toplum arasinda ve icinde zarar görür,
böyle olursu yine verimlilik düser.
Manevi degerlerin basinda dürüstlük iklesin gelmesi,
güven unsurunu yaratir ve böylece
sevk, istek, hirs, güleryüz, güzel duygular artar,
her birim yüksek motivasyon ile calisir
ve milli hasilat ve reel ekoninin
motoru calisir.

Kendimizi aldatmayalim.
Isin basi dürüstlük, sonrasi güven ortami
ve bilincli üretime katkidan geciyor,
bu temel olusur ise yasam kalitemiz yükselir.
Ve uzun vadeli herkes kazanir, hem devlet,
hem kurumlar, hem sirketler hemde kisiler
ve bunun yani sira, miras, devir teslim,
yani yeni nesilere dahi iyi bir gelecek saglana bilir.

Toplumun, Temiz Toplum olmasi
ve Egitim statüsünün yüksek olmasi,
güclü ekomonin temel taslarini olusturuyor.

Küresellesen bir dünya ekonomisinde
en önemli unsur insangücü
ve onun emelleri ve hedefleri ve Konzeptleri.

Sorumluluk bilincinde olmasi insanoglunun birinci görevidir.

Bilincili üretim ve paylasmasini bilen bir toplum,
iyi organize olmus bir toplumdur.

Türkler tarihte Organisasyon ve Managment konusunda
örnek alinmis bir toplumdur,
Managment ve Organisasyon konusunda
Türk Ordusu herzaman örnek alinmistir,
Idare, Teskilat ve Yönetim de,
bu konunun bir numarali adresidir,
Türklerin tarihte bu konuda en uzman
olan toplum olmari üzerine,
Batida, Antony Jay adli, Yazar,
Türklerin Magament konusunda örnek
teskil ettigini
"Management ve Machiavelli " adli
kitabinda dile getirmistir.

Dünya Ticaterinin can damari
süphesiz yine tarihte Türklerin
"Ipek Yolu" üzerinden gecerdi,
bu Ticari gücle, Türkler,
tüm Arz ve Talepleri dengeler idi.
Ayni sekilde Osmali Imparatorlugu,
tüm ticari yollari ve gecitleri
kendi himayesinde tutardi.

Türk tarihinden buna benzer,
büyük dersler cikarmak,
ayrica bir görevdir. 

Günümüzde öyle böyle tüketim toplumu olundu. Birileri üretiyor, belli sektörleri tekeline geciriyor ve kendisinin dogru buldugunu sana pazarliyor veya pazarlamaya calisiyor. Iste burda dur. Cünkü durumun artilari ve götürüleri var.

Bilincli olursan ezilmessin, kaybeden taraf olmasin. Sistemin icinde kendine yer ve cikar sen sagla. Mevcut sistemden, en fazla faydalanan kisi haline gel.

Yani hersey kargasa icinde, kaos icinde diye vaz gecme, bos verme, bos vermek herseyin sonudur.

Dünya ve Insan adaletinde hepimiz ticaret icindeyiz.

Temel ihtayacimiz olan yemek ve icmek, buna dayali, bu baglalamda dünya ticaretinde gida sektörü ve gida yan sektöründe büyük sermayaler dönmektedir. Bu dünya pastasindan büyük pay alma hedefini göz önünde tutmak gerekir. Kaldi ki Türk insanin kendi barinmasi icin Türk Tarim Topragina sahip cikmalidir. Insan yemesinden ve icmesinden vaz gemecez,

Türk tarimi Türk varligi icin önemlidir. Yine bunun yaninda Türk yatirimcilarin, Dünya Tarim Borsalarina düzgün yatirmlar yapmasi gerekir, ve global dünyada yerini almasi gerekir.  Tarim ve Gida sektörleri ayni zamanda ekonominin can damarini olusturmaktadir ve ciddi manada is alani yaratmaktadir. Türk Tarim ve Gida sektörü bu baglamla bilimsel calisma ile Türkiyenin Tarimini dünya markasi haline getirmelidir. Dünya nüfusu kendini katlamakta, cogalmakta, dünya reserveleri daralmakta ve hergün kiymetlenmektedir.Tarim ürünlerine ve Gida ürünlerine talep hergün daha fazla artmaktadir, bunun sonucu yatirimlar artacaktir ve fiyatlar daha cikacaktir ve kendisini koruyacaktir. Tüm yollar ticareten geciyor ve tarim ve gida önemli yer aliyor. Türk toplumu olarak saglikli ve kaliteli yasamamizi sürdürürken, dikkat edilmesi gereken diger husus ise, fazla sekerli gidalar ve fazla unlu mamülleri gerektiginden fazla tüketmemektir, fazla karbonhidrat ve seker  fazla tüketildimi yaga dönüsmektedir, buda ciddi manada toplumun sagligina zarar vermektedir. Iste burda dur, yine bu baglamda, cocuklarimiza aile icinde ve okul egitiminde saglikli ve dogru beslenme yollarini tekrar tekrar anlatmaliyiz ve uygulamaliyiz ve dogru örnek olmaliyiz. Beslenmenin önemini bilinc alti beyinlere yerlestirmeliyiz, aydinlatmaliyiz. Türk toplumu yidigine ve ictigine dikkat etmeli. Türk tarimi dogal ürünler sunmaktadir, bu nimetlerden faydalanmak herkesin kendi elindedir. Iste ekonimi ve ticaret burda basliyor, ben neler tüketmeliyim sorusunda. Türk toplumu bilincli olmali, yasamak ve barinmak istiyorsa, aklini kullanmali, digeri basit: Ticaret.

Güven Durmaz
(Yönetici / Egitmen)